Halk arasında bilinen adıyla tüp mide yani sleeve gastrektomi ameliyatı mide hacminin küçültülmesini amaçlar. O nedenle diğer bir adıda mide küçültmedir. Ancak bilinen ve en çok bu şekilde olduğu zannedilen mekanizma tek başına kilo kaybını ve düzelen tip 2 şeker hastaığını açıklayamaz.
Obezite cerrahisinde İki mekanizmadan yararlanılır. Bunlardan birincisi hacim kısıtlayıcı mekanizma ikincisi ise hem kısıtlayıcı hem de ince barsaklardan emilimi bozucu mekanizmadır. Hacim kısıtlayıcı yöntemlerden ayarlanabilir mide bandı(kelepçe) günümüzde yarattığı komplikasyonlar nedeniyle çok nadir uygulanmaktadır.
İnsülinin etkisini gösterebilmesi için pankreastan salgılandıktan sonra etkisini yapacağım hücrelere gidip bağlanması gerekir. İşte insülinin hücrelerdeki bağlandığı bu noktalara reseptör adı verilir. İnsülin direnci oluşumunda üç ana mekanizma rol oynar. Birincisi reseptör öncesi düzey, ikincisi reseptör düzeyi, üçüncüsüde reseptör sonrası düzeydir.
Metabolik sendrom, ortak genetik ve çevresel ortamlarda gelişen, bel çevresi kalınlığı, yüksek tansiyon, kan yağlarında kalitatif ve kantitatif bozukluk, kan şekeri yüksekliği ile karakterize bir kardiyometabolik risk faktörleri demetidir. Metabolik sendromlu kişilerde metabolik sendromu olmayanlara göre gelecekte tip 2 diyabet gelişme riski 5 kat, aterosklerotik kardiyovasküler hastalık gelişime riski ise 2 kat daha fazladır.
Kardiyovasküler hastalıkların gelişiminde rol alan ve ortak etyopatogenezi paylaştıkları düşünülen çeşitli risk faktörlerinin birarada bulunması metabolik sendrom olarak adlandırılmaktadır. Metabolik sendrom, aterosklerotik hastalıklar ve tip 2 diyabetin en önemli ve en sık görülen nedenleri arasında yer alır.
İnsülin direnci, normal konsantrasyondaki insülinin normalden daha az biyolojik yanıt oluşturması durumudur. Ya da insülinin metabolik etkilerine karşı direnç durumu olarak da adlandırılabilir. İnsülinin metabolik etkileri, endojen olarak üretilen glukozun basklanması, periferik glukoz tutulumunun (ağırlıklı olarak kaslarda) ve glukoneogenezin uyarılması ve de yağ dokusundaki lipolizin baskılanmasıdır.